Pandemi sırasında, uzaktan çalışan 2.000 Amerikalı ile yapılan bir ankette, konfor alanında çalışmanın aslında çalışanların kendine olan güvenini artırdığı ortaya çıktı.
Çalışanların %67’si uzaktan çalışmaya başladıktan sonra zihinsel ve fiziksel sağlık desteği istemek konusunda daha rahat hissettiklerini söylüyor. Ayrıca, her 10 Amerikalıdan 7’si işverenlerinden daha fazla ücretli izin talep etmeyi artık daha rahat yapabildiklerini belirtiyorlar.
OnePoll tarafından Velocity Global adına gerçekleştirilen ankette çalışanların %73’ünün mevcut işi/şirketinde tatmin olacak yeni unsurlar bulduğunu ortaya koydu.
Evden çalışmak; insanlar üzerinde konuşmak yerine e-posta/anlık mesaj gönderebilme (%53), rahat kıyafetler giyebilme (%52) ve görünmeden Google’da arama yapma (%45) gibi rahatlıklar sağlıyor.
Çalışanlar işe gidip gelmeyerek de zamandan tasarruf ediyorlar. Ortalama bir çalışan, her gün işe gitmeyerek son iki yılda 252 saat tasarruf etme imkanı buldu.
İnsanlar bu ekstra zamanı egzersiz yapmak (%43), daha fazla ev işi yapmak (%41) ve yeni beceriler öğrenmek (%37) için kullandılar. Ve neredeyse yarısı, yemek pişirirken artık daha yetkin hissettiklerini söyledi (%48).
Uzaktan çalışma aynı zamanda birçok kişinin aile/arkadaşlarla ilişkilerini güçlendirmesini (%52), yeni insanlarla tanışma konusunda daha rahat olmasını (%49) ve kilo verme/alma gibi bir sağlıklı yaşam hedefine ulaşmasını (%46) sağladı.
Uzaktan çalışırken başarabilecekleri en büyük hedef sorulduğunda, insanlar zihinsel ve fiziksel sağlıklarını iyileştirmek için zaman ayırmanın yanı sıra “kendi işini kurmak” ve “bir işin nasıl yapılacağını öğrenmek” gibi kariyerle ilgili hedeflere ulaşmaktan bahsettiler.
Uzaktan çalışma aynı zamanda pek çok katılımcıya istihdam standartlarında çıtayı yükseltme konusunda ilham verdi – üçte ikisi artık iki yıl öncesine göre tatmin edici olmayan bir işe karşı daha az hoşgörülü olacaklarını söyledi.
Çalışanların üçte ikisi ise, yeni iş görüşmesinde daha özgüvenli hissediyor.
Özellikle, ankete katılanların toksik bir çalışma ortamına (%55), “tükenmişlik” kültürüne (%47), düşük maaşa (%46) ve büyüme fırsatlarının yokluğuna (%42) katlanmak konusunda eskisine göre tahammülü oldukça azaldı. Buna ek olarak, %65’i hayatlarında ilk kez kariyerlerinde tatmin olduklarını hissettiklerini söyledi.
